Teknolojik açlığın dışa vurmasından kaynaklı sürekli yeniliklerin takipçisiyiz, yeniliklerin yaratıcısı değil. Bizleri ‘akıl ve bilimden’ uzaklaştıran her neyse onu göremiyor ve ondan her geçen gün giderek uzaklaşıyoruz. Bunun bir hobi, bir hayal, bir tutku ya da bir mutluluk kaynağı olarak görmeyip tamamen ütopik bir olay olarak bağdaştırıyoruz. Ütopik olanlar sizce teknolojiyi geliştirmeye çalışanlar mıdır yoksa o teknoloji devlerinin ürettiği teknolojiler içerisinde kendimize dahi inandıramadığımız ideoloji ve hayatların yansımalarını gerçekleştirebileceğimiz mi? Egoist olarak değil bundan sonraki satırlarımı kendime yazıyor olarak tamamlayacağım. Hedeflerimiz ne olursa olsun bir işe başlamadan önce o işi yapabileceğimize inanmıyorsak ve o işten haz almayacağımızı düşünüyorsak hiç başlamamak daha iyiyle sonuçlanacaktır. Yazılım mühendisi olmak isteyen bir insanın çevresine renkli kodlar ile fotoğraf paylaşımları değil daha fazla kod yazması ve kendini geliştirmesiyle olacak şeylerdir. Daha fazla nasıl kendime bir şeyler katabilirim ve daha fazla ne öğrenebilirim açlığı ve o açlığı doyurma isteği akıp giden hayatında zamanının her saniyesinin değerini bilen insanların azimle çalışmasından kaynaklıdır. Bu her konuda böyledir sizlerden memur olmanızı istiyor olabilirler ancak siz kendinize neyi yakıştırıyorsunuz asıl önemli olan bundan ibarettir. Yazıyı okumaya devam etmeden önce gözlerinizi kapatıp 10 sene sonrasını düşünün. Bugün yaptıklarınızın sizi 10 sene sonra nerelere getireceğini ve yüz ifadenizi aklınıza kazıyın.
Her insan zengin olmayı hedefler, kimileri zenginliklerine daha fazlasını katmayı. Fakat unuttukları tek şey hayatın akıp gittiği ile alakalıdır. Elon Musk, geçtiğimiz aylarda adını muhakkak duymuşsunuzdur. Duymamış iseniz hayatını biraz araştırmanızı isterim. Aslen Güney Afrikalı olan Amerikan vatandaşı bir adam. Paypal ortalıktan silinmeden önce internet alışverişinde kullanılan muhteşem bir yöntemdi. Tabi ki Paypal’ın da kurucu ortaklarından kendisi ve SpaceX adlı uzay şirketinin de sahiplerinden. SpaceX kurulduğu günden denemelerine başladığı zaman 3 roket fırlatabilecek güce sahip bir şirketti. İlk 2 denemesi boşa gitmiş ve artık 3. Denemelerini heba edemeyeceklerini de biliyorlardı. Elon Musk peki bu işin neresinde ve o 3. Denemeye ne mi oldu? 3. Deneme başarıyla sonuçlandı ve Musk bu işin tam ortasında yani azimle çalışan kişi konumunda. İlk denemenin başarısız olduğunu gördükten sonra da kendi mal varlığına zarar vermeyi kesip şirketin ortaklığından ayrılabilir hatta hayallerinin hepsini çöpe atabilirdi fakat kendisi ikinci bir denemeyle olacağını düşünerek imkanlarını ve zekasını kullanarak devam etti. İşin kötü tarafı da burada, ikinci denemenin de başarısız olduğunu gördükten sonra da durdurabilirdi ve elinde kalanlar ile bir market zinciri açıp geriye kalan hayatında yan gelip yatabilirdi. Onun istekli davranışı ve hayallerinin peşinde gitmesi üçüncü denemeyi yapmasına neden oldu. Başarıya ulaştıktan sonra içinde mutluluğun verdiği haz onun işine daha fazla sarılmasına pes etmemesine hayallerine her geçen gün birer adım daha yaklaşmasına neden oluyor. Tahminimce siz bu yazıyı okurken kendisi de çalışmalarına devam ediyor. “Biz o adam olamayız.” Beyninizde bu cümleler yankılanıyorsa bu yazıyı hiç okumadığınızı varsayıp bir sonraki yazımı da okumayabilirsiniz. Çünkü güçsüz insanlar hayallerine ulaşamayacakları gibi kendilerine giydirilmek istenen hayat biçimlerine de hapsolacaklar.
Elimizden akıp giden tek bir saniyesini dahi geriye alamadığımız hayatımız için her saniyemizi öğrenmeye dayalı yaşayalım. Hiçbir zaman ‘ben öğrendim’ diyemezsiniz, siz öğrenirken sizin peşinizden yenilikler koşarak yaklaşıyor. Azminizi, isteğinizi yitirmeden hayallerinizi unutmayın.
