Günümüzde, yakın zamanlardan beri vurgulanan bir “popüler kültür” kavramı vardır.
Altı boş, mesnetsiz ve içinde türlü saçmalıklar barındıran birçok kavramın havada uçuştuğu zamanımızda popüler kültür kavramı da bu bahsi geçen nitelikteki kavramlardan farklı sayılmaz.
Kültür diye yutturulan bu popüler kültür, dikkat edildiğinde moda ile aynı özelliklere sahip benzer olgulardır.
Popüler kültür; sürekli değişim gösteren, belli bir dönemi kapsayan ve etki süresi uzun olmayan bir olgudur.Kültür demeye bin şahit ister.
Kültür; toplumlara,milletlere özgü olur ve etki süresi oldukça uzundur.Binlerce yıldır varlığını muhafaza eden kültürler vardır ve popüler kültür tekerlemesi gibi günden güne değişebilen, bir anda yükselip düşen bir olgu değildir.
Popüler kültür diye servis edilen saçmalık furyasının millî kültürle hiçbir ilgisinin olmaması, zaten onu kültür olmaktan çıkarır.
Popüler kültür adı altındaki kitapların,dergilerin,müzik türlerinin vs. millî kültürümüzle bir alâkası var mı?
Millî kültürümüzle alâkalı olmamalarını bir kenara bırakırsak, bu popüler kültürün kendi kültürümüze zarar vermesine ne demeli?
Basbayağı yabancı kültür olan ve adına popüler denerek sevimli gösterilmeye çalışılan bu zararlı olgu, yarınımızın teminatı olan Türk gençliğini zehirlemekte, Türk kültürünü yozlaştırmaktadır.
Popüler kültürle kültürlenen (!) birçok genç, Nâzım Hikmet’ten başka şair (!), Sabahattin Ali’den başka romancı (!) tanımıyor.
O güzelim aşk şarkılarını söyledikleri hâlde, ayda bir sevgili değiştiren ve ancak gönül eğlendiren bazı şarkıcılar, çılgınca dinleniyor.
İşte popüler kültür denen rezalet böyledir.İnsanları kendi kültüründen koparıp kültürsüzleştirir.Değerli zamanları çalar.Toplumu zehirler.Başka bir işlevi yoktur.
Bu gerçeklerin farkında olanlar, popüler kültür denen nesneyi, kültür değil de aslında bir ‘kültürsüzlük’ olarak tanımlamışlardır.
Sözgelimi, kültüre zarar veren ve millî kültürü yok sayan popüler kültürün adında ‘kültür’ kelimesinin bulunması, en başta kültüre hakarettir.