Herkese esenlikler dilerim Turan Otağı okuyucuları. Yazıma başlarken, ölüm yıl dönümünde Gazi Osman Paşayı minnetle anmak istiyorum. Türk tarihindeki sayısız kahramandan yalnızca biri olan Osman Paşa hakkında birkaç şey yazacağım.
Özellikle 93 Harbi sırasında göstermiş olduğu askeri zekası ve cesareti takdire şayandır. Olayı yakından inceleyecek olursak:
Ruslar savaş ilan ettiklerinde, Gazi Osman Paşa Vidin’deki Garp ordusu kuvvetleri kumandanıydı. Rus ordusu Tuna Nehri’ni geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Osman Paşa savunmak yapmak üzere Niğbolu’ya doğru yola çıksa da , Ruslar Niğbolu’ya daha önce ulaşarak ele geçirdi. Bu durumun sonucu olarak Osman Paşa Plevne’ye gelerek burada bir savunma yapmaya karar verdi.
19 Temmuz 1877 de Plevne’ye ulaşan Rus ordusu, burayı top ateşine tuttu. Osmanlı askerinin yorgun ve moralsiz olduğunu düşünen General Schuldner , 20 Temmuz sabahı kuzeyden ve güneyden saldırıya geçti. Rus ordusu verilen ağır kayıplara rağmen Plevne’ye ilerlemeye devam etti. Lakin Osman Paşa, kuvvetleri ile birlikte taarruza geçince, Rus ordusu geriye çekildi. İlk taarruz Osmanlı ordusu tarafından başarıyla püskürtüldü.
Rusların tekrardan taarruza geçeceğini bilen Osman Paşa, Plevne çevresine hendekler açtırdı. Rus ordusu 10 gün sonra 30 Temmuz 1877’de tekrar saldırıya geçti. Rus süvarileri doğudan, piyadeleri ise kuzeyden ilerlemeye başladı. Lakin stratejik olarak iyi konumlanmış olan Osmanlı topçuları bir kez daha hattı korumayı başardılar.
2.Muharebe sonrası Plevne’nin kuşatılacağını anlayan Osman Paşa geri çekilmeyi düşünse de, dönemin padişahı II.Abdülhamit buna izin vermedi. Bunun sonucu Osman Paşa, Mehmet Ali Paşa ve Süleyman Paşa eş zamanlı bir taarruz yapmayı düşündü. Lakin Osman Paşa taaruza geçtiğinde, Mehmet Ali Paşa ve Süleyman Paşa taarruza geçmedi ve Osman Paşa saldırıyı yarıda kesmek zorunda kaldı. Yaklaşık 100 bin Rus askeri ile 50 bin Romen askeri Plevne’yi sarmıştı. Ruslar ve Romenler 11 Eylülde tekrar taarruza geçerek Plevne’nin güneyindeki birkaç mevziyi ele geçirdi. Lakin ertesi gün Osmanlı ordusu mevzileri geri almayı başardı.
4 taraftan kuşatılmış olan Plevne’ye ne mühimmat ve yiyecek gidebiliyordu, ne de Osmanlı askerleri geri çekilebiliyordu. Mühimmat ve yiyeceğin iyice tükenmesi sonucu daha fazla savunma yapamayacağını anlayan Osman Paşa, kuşatmayı yarmaya çalıştı. Lakin düşman ordusunun çok daha kalabalık olması ve Osman Paşanın ayağından vurulması sonucu yarma harekâtı başarısızlıkla sonuçlandı ve 10 Aralık 1877’te Plevne Ruslara teslim edildi.
Tarihe örnek olacak bu savunma başarısızlıkla sonuçlansa da, Plevne ve tüm Dünya, destansı bir savunmaya şahit oldu. 40 bin kişilik ordusuyla 150 bin kişilik orduya karşı 5 ay boyunca savunma yapmak, ancak Türk’e yakışırdı elbet. Osman Paşa’nın bu başarısı düşman tarafından bile saygıyla karşılanmış ve kılıcı elinden alınmamıştır. Bizler, bir Osman Paşa gibi 145 gün boyunca Plevne’yi savunmasak da, ömrümüzün sonuna kadar onun hatıralarını savunmalıyız.