XVII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren teşkilat düzeninde ve yapısında bozulmalar yaşamış olan Türk ordusu akın edemez olmuştu. Birkaç Türk kumandanı sayesinde savunma savaşlarıyla elde edilen başarılar haricinde zafer olmadığı gibi o zaferler de masada hezimete dönüşür olmuştu. Tanrıkut Bagatur Kağan’ın yapılandırdığı, düzenlediği ve ilk başbuğu olduğu yüce Türk ordusu Türk milletiyle bir bütün, aynı bedenin bir parçası gibidir. Bu sebepten ötürü Türk milleti ordu-millet olarak bilinmektedir. Tarih Türk milletinin bünyesinden nice büyük komutanlar, askeri dehalar çıkardığına şahittir. İşte o komutanlardan, askeri dehalardan, başbuğlardan biri de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Tanrı Türk milletini dehasız komasın.
Ve tarih 23 Ağustos 1921. Sakarya Irmağı’nın gerisinde bulunan Türk ordusuna karşı saldırı başlatan Yunan kuvvetleri Türk ordusu tarafından ağır kayıp verdirilerek durduruldu. Bu ağır zayiata rağmen Yunan kuvvetleri Polatlı’ya kadar ilerlemeyi başarmıştı. Bazı yerlerde Türk savunma hatları yarıldı, birlikler arasında bağlantı koptu. Yunan taarruzu başarılı bir şekilde gelişti. Türk ordusu yer yer geri çekildi. Büyük Millet Meclisi’nde hararetli tartışmalar yaşanıyor, Milli Mücadele’nin başarısız olunacağına inanılıyordu. Türk Orduları Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa yeni bir taktik geliştirmişti. Artık hatları korumak yoktu; bir yüzeyi, bir bölgeyi savunmak vardı. O yüzey, bölge tüm vatandı. Verilen emir doğrultusunda her birlik vatan toprağının bütününü korumaya odaklanmıştı. Cephe savunmalarından vazgeçilmesi Yunan kuvvetleri komutanlarının kafasını karıştırmıştı. Ordu yer yer çekilip başka bir bölgeden akın gerçekleştiriyordu. Bu taktikle düşman birlikleri büyük güç kaybederek saldırı gücünü yitirmekteydi. İkinci Viyana bozgunundan sonra savunmaya çekilen Türk ordusu için bu son savunma savaşıydı.
İnönü Muharebelerinin ardından o kutlu güne gelinmişti. Tarih bir yıl üç gün sonrayı göstermekteydi. 26 Ağustos 1922…
Kocatepe’den yiğit Türk neferlerine taarruz emrini veren Başkomutan Atatürk ordusunun başında 30 Ağustos gününe kadar Dumlupınar’da Yunan kuvvetlerine kan kusturmuştu. Eylül ayının 9. günü Türk Ordusu İzmir’e girmiş ve yurt düşmanlardan resmen kurtulmuştu. Papulas, Hacıanestis, Trikupis komutanlığındaki Yunan kuvvetleri Mustafa Kemal, Mustafa Fevzi ve Kazım Karabekir Paşalar komutanlığındaki Türk ordusu karşısında yaşattıklarının hesabını vermiş, İzmir’den denize dökülmüştü. Şairin tanımladığı gibi bu vatan toprağın bağrında sıradağlar gibi duran yiğitlerin, onun uğrunda hiç çekinmeden ölüm pahasına akın yaparak kara bağrına girenlerin sayesinde kurtulmuştu. Uçurum kenarından vatanı kurtaran Ulu Önder ATATÜRK ve silah arkadaşlarına minnettarız. Tüm şehitlerimizin ve göç etmiş gazilerimizin ruhu şad olsun.