“Dünya tek bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu.” sözüyle göz bebeğimiz İstanbul’u, Napoleon’dan daha iyi anlatamazdık. İstanbul sadece coğrafi konumundan dolayı değil, ticaret,kültür ve askeri birer merkez olmasından dolayı, tarih boyunca birçok devlet yöneticisinin hayallerini süslemiştir.
Bu hayallerin neticesinde, İstanbul’a olan akınların başlangıcı Milad’ın öncesine kadar dayanır. Birçok ulustan ordular fetih girişiminde bulunmuş, lakin çok azı başarılı sonuç elde edebilmiştir. Türk tarihinde İstanbul’a ilk defa fetih girişimi, Avar Türkleri ile Sasaniler’in 626 yılında gerçekleştirdiği Konstantinopolis Kuşatmasıdır. Ne yazık ki, bu kuşatma başarısız olmuş ve Avarlar kuşatmayı kaldırmak durumunda kalmıştır. Bu tarihten itibaren 1391 yılına kadar Türkler İstanbul’a kuşatma düzenlememiştir.
1391 yılında Yıldırım Bayezid fetih girişiminde bulunmuş, lakin yine sonuç alınamamıştır. 1391-1400 yılları arasında İstanbul’u 4 kez kuşatan Yıldırım Bayezid, son kuşatmada Bizans ile bir antlaşma imzalayarak kısmi bir başarı elde etmiştir. Bayezid’tan sonra Musa Çelebi ve II. Murad İstanbul’u kuşatmaya çalışsa da, siyasi sebeplerden ötürü kuşatmalara son verilmiştir. Nihayet 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle, İstanbul Türk hakimiyetine geçebilmiştir.
İstanbul’un alınmasının çok zor ve uzun sürmesinin nedenleri, aşılamaz surlara ve Bizans’ın Grejuva’ya sahip olmasının dışında; Osmanlı’nın siyasi karışıklık içerisinde olması ve kuşatmaların sürekli olarak, siyasi ya da olası saldırı girişimlerine karşı kaldırılmasından kaynaklanmaktadır.
13 Kasım 1918 tarihinde, İtilaf Devletleri’nin Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayanarak İstanbul’u işgal etmesiyle, 465 yıldır süregelen Türk hakimiyeti sarsıntıya uğramıştır. I.Dünya Savaşı sonucu Sevr Antlaşmasında belirtilen topraklara sıkıştırılan Türkler, Başbuğ Atatürk önderliğinde Anadolu’yu düşmanlardan temizlemeye koyulmuştur. Batı cephesindeki başarılarından sonra Türkleri durduramayacağını anlayan İtilaf Devletleri İstanbul’u boşaltsa da, İngilizler bu durumu kabul edememiştir.
Yine de savaşı göze alamayan İngilizler; masa başında kazanmayı hedefleseler de, Mudanya Antlaşması ve Lozan Barış Antlaşması sonrasında, 4 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’u boşaltmak zorunda kalmışlardır. 6 Ekim 1923 tarihinde ise Şükrü Naili Paşa İstanbul’a girerek işgali resmen sonlandırmıştır. Böylece yaklaşık 5 yılın ardından, İstanbul tekrardan Türk hakimiyetine girmiştir.
