Sanat; bir duygunun, bir düşüncenin, bir hayal ürününün belli bir estetiklik dahilinde ortaya çıkışıdır.
Hedef, bireysel veya toplumsal olabilir. Fakat sanatın özü, yaratıcılığı kullanarak bir güzellik algısı oluşturmaktır.
Sanatı sanat yapan budur.
Dünyada birçok sanat bulunmaktadır.Resim, müzik, heykel, edebiyat, tiyatro vs. farklı farklı sanat dallarıdır.
Her insan için bu sanatlardan herhangi birisi daha çok ön plânda olabilir.Bireysel farklılıklar bu sanatlardan herhangi birisine daha fazla ilgi duymaya yönlendirebilir.
Tabii her şeyde olduğu gibi sanatta da belli bir amaç vardır.Bu amaç, fayda vermektir.Bu faydalar, bireysel veya toplumsal faydalardır.
Peki bu sanatların başta geleni hangisidir? Acaba insana en yararlı olan sanat nedir?
Bu soruların cevabı, gayet beklenmedik bir cevap olabilecek olan savaş mefhumudur.
Savaş da tıpkı diğer sanatlar gibi belli başlı kurallar ve belli bir sistematik dahilinde yapılır.
Düzensiz savaş demek olan gayrı nizamî harplerin bile belli bir sistemi vardır.
Vur-kaç taktiği bu tür savaşlarda rağbet görmektedir.Oturmuş bir sistem az veya çok vardır.
İnsana, toplumlara, milletlere yararı olan en büyük sanat savaştır.Her millet kendi menfaati ve kendi yararı uğruna savaş yapmaktadır.
Sebepsiz ve sırf kan dökmek için yapılan savaşlar elbette savaş olmaktan çıkıp bir cinayet şekline bürünmektedir.Bunlar sanatın amacından sapması olarak açıklanabilir.Çünkü bunlar savaş da olmayıp vahşettir.
Savaşın en büyük sanat olmasının sebebi hayatın temeline işlemiş olmasıdır.
Hayat, başlı başına bir mücadele sahasıdır.
İlk zamanlardan beri insan-insan, insan-doğa ve doğadaki diğer canlıların mücadeleleri bitmemiştir, bitmeyecektir.
Ölüm nasıl hayat için değişmez bir gerçek ise savaş da öyledir.
İnsan doğayla mücadele edebildiği nisbette yaşamaya devam etmiştir.Çünkü tabiat, güçsüzlere karşı acımasızdır.
Medeniyeti yaratan unsur, savaşlardır.
Tarihteki birçok medeniyet, günümüzdeki birçok devlet savaşla kurulup savaşla yıkılmıştır.
İlk medeniyetlerden olan Sümer medeniyeti, önce Elamların sonrasında Akadlıların saldırılarıyla yıkılmış, daha sonra kendi medeniyet ve kültürünü yeni kurulmuş olan devletlere bırakmıştır.
Medeniyet ve kültür, savaşlarla yoğrularak günümüze kadar taşınmıştır.
Türk kültürünün oluşmasında da en büyük etken savaşlar, göçler ve muhtelif olaylardır.
Savaşlarla tarihte büyük olaylar yaşanmış, tarihin seyri değişmiştir.Savaşlarla çağ açılıp çağ kapanmıştır.
Meselâ milâttan sonra 4. ve 6. yüzyıllar arasında yaşanan Kavimler Göçü, bilhassa Avrupa tarihini derinden etkilemiştir.
Tarihin seyrini değiştirmiş olan Kavimler Göçü’nün sebebi de savaşlardır, sonucu da savaşlar olmuştur.
Sözgelimi, savaş dünyaya etki eden en mühim unsur ve sanattır.
Semavî olan dinî kaynaklara göre ilk insan Âdem’in iki oğlu arasında bile mücadele yaşanmıştır.Bu da savaş ve mücadelenin oldukça köklü bir geçmişi olduğunu göstermektedir.
“Peki insanların ölümüne sebep olan bir şey sanat olabilir mi?” diye merak edecek kişiler de elbet vardır.Onlara dünyada ölümü engelleyecek bir şeyin olup olmadığını sorunuz.
Ölüm, sebebi ne olursa olsun hayatın değişmez bir kaidesi olarak kalacaktır.
Âb-ı hayat henüz keşfedilmediğine göre ölüm denen kanunu hiç kimse engelleyemeyecektir.
Savaşta ölen insanlar her zaman kendi yakınları tarafından ululanır.
Bilhassa Türk milleti için savaşta ölen şehitler, en yüksek mertebeye erişmiş kişilerdir.Onlar her daim başlarımızın üstündedir.
Bu misaller elbette ki arttırılabilir.
Savaşın hayattaki rolü, etkisi, katkısı apaçık meydandadır.Bunları inkâr edecek olan bir kişinin zekâsından da şüphe edilmelidir.
Durmadan “Dünya Barışı” terânesini savuranlar dünyada barış adına ne yapıldığını sorgulasınlar.
Dünyada barışı sağlamak (!) vs. gibi amaçlarla kurulmuş olan Birleşmiş Milletler teşkilâtının 5 daimî üyesinin, aynı zamanda dünyadaki en büyük silâh satıcıları olduğunu bilsinler.
Mesele bu kadar basittir.
Savaş; milletlere faydası, medeniyete katkısı ve dünya tarihine etkisi olduğu için en büyük sanattır.Diğer sanatlar bu raddeye gelememiş ve gelemeyecektir.
Ayrıca en büyük sanat savaş ise bu sanatın en büyük sanatkârı kimdir? Bu da merak edilecektir.
Bu sorunun cevabı da tarihe bakıldığında, birazcık tarih bilgisi edinildiğinde ve ufak bir mantık yürütüldüğünde gözler önüne serilecektir.
Dipçe: Öne çıkan görsel, Kıbrıs Harekâtı sırasında Beşparmak Dağları’nın tepesine çıkmış olan bir Türk tankına aittir.