Ana Sayfa Genel Batı Göktürk Kağanı Tong Yabgu

Batı Göktürk Kağanı Tong Yabgu

0 Yorum 2531 Görüntülenme

Dünya tarihinde ne kadar eskiye gidersek gidelim, milletler ve topluluklar var olduğundan bu yana, Türkler her zaman tarihe ismini yazdırmıştır. Erlikleri, kültürleri, yönetimleri her zaman örnek olmuş bir millettir. Tarihteki ilk Türk ismi ile kurulan devlet olan Göktürkler, ihtişamlı yıllar geçirmiş ve Türkleri düzenleyip bir arada tutup, yaptıkları ile Türk tarihine kutlu bir devlet olarak geçmiştir. Göktürk Kağanlığı 582 yılında batı ve doğu olarak ikiye ayrılmıştır. Batı Göktürk Kağanlığı altın çağını Tong Yabgu Kağan döneminde yaşamıştır .

Tong Yabgu, Aşina ailesinden gelmiş olup, hangi tarihte doğduğu kesin olarak bilinmemektedir. Tong adının günümüz Türkçesi ile ‘Kaplan‘ anlamına geldiği düşünülmektedir. Yabgu ise Kağanın aldığı bir ünvandır. Tong Yabgu, kardeşi Şikoey Kağan’dan sonra 618 yılında Batı Göktürk devletinin başına geçmiştir.

Çinli bir Budist olan Xuan Zang, Batı Göktürk Kağanlığı’nın başkenti Suyab’ı gezdiği zaman, Tong Yabgu tasfirini, ordusunu ve saltanatını şu şekilde not etmiştir:

”Kağan saten elbise giyiyordu, saçı 10 fit uzunluğundaydı ve serbestti. Beyaz ipek bant alnını sarmış ve arkadan bağlanmıştı. Devlet erbaplarının sayısı 200 kadardı. Hepsi işlemeli elbiseler giyiyor, kağanın sağ ve sol tarafında oturuyorlardı. Ordusunun geri kalanına eşlik edenler kürk, şayak ve iyisinden yün elbise giyinmişlerdi. Mızrak, sancak ve yayları düzenliydi. At ve deve süvarileri gözün göremediği yere kadar uzanır. Tong Yehu Kağan cesur, kurnaz ve savaş sanatında iyi bir adamdı. Bu sayede kuzeydeki Tiele kabilelerini, batıda karşı karşıya olduğu Sasani’leri ve güneyde bağlantılı olduğu Kaşmira bölgesini kontrol altında tutabiliyordu. Tüm ülkeler ona tabii. Eli ok ve yay tutan on binlerce erkek sayesinde batı üzerinde büyük bir güç ve baskı kurdu. Wusun’u ele geçirerek çadırını Kuzey Taşkent’teki Qianquan’a taşıdı. Batıda yer alan tüm prensler bölgelerini Türkler adına idare etmeye başladı. Tong Yabgu ise bu bölgelere birer tudun (vali) gönderdi. Batı Türklerinin devleti daha önce hiçbir dönem böylesine bir güce ulaşamamıştı.”

Tong Yabgu siyasi ve askeri yönde de başarılı bir Göktürk kağanıdır. Tong Yabgu’nun ilk icraati, ülkenin kuzeyinde bulunan Tölesleri kendisine bağlaması oldu. Tanrı Dağları’nın kuzeyinde bulunan Tölesler, 20 bin kişilik orduları ile Tong Yabgu’ya bağlanmış ve askeri yönde güç katmıştır. Tong Yabgu’nun 2.seferi İran üzerinde Sasanilere karşı olmuştur. Türk töresine uygun bir şekilde Tong Yabgu ilk olarak Sasanilere bir elçi yollayarak onlara savaşmadan teslim olmalarını söylemiştir.

Tarih kitaplarında bir yazılı belgesi bulunmasa da, Tong Yabgu’nun bu seferlerinde yaşanmış efsanevi bir olay anlatılmaktadır. Tong Yabgu, İran seferinde II.Hüsrev’e elçi ile gönderdiği not:

” Ben, Tengri tarafından üstün kılınmış Aşina soyunun Batı Göktürk Devleti’nin Hakanı, Kuzeyin Efendisi Tong Yabgu Kağan. Türk’e karşı gelmek, Tengri’ye karşı gelmektir .Türklere karşı koymak kimsenin haddine değildir. Elçimle beraber devletime 3 sandık dolusu altın yollarsanız, oraya tudun atayıp bana itaat etmeyi kabul ederseniz, savaşmaktan vazgeçerim.”

II.Hüsrev güçlü ordusuna güvenerek bu teklifi kabul etmemiştir. Türk elçisine işkenceler etmiş, bedenini parçalayarak 3 sandık içine koydurmuş ve bunu Tong Yabgu’ya göndermiştir.

3 sandık geldiğini gören Tong Yabgu, Sasanilerin savaşmak istemediğini ve o yüzden 3 sandık dolusu altını gönderdiğini düşünmüştür. Sandıklar açıldığında ise elçinin ceset parçaları ortaya çıkmıştır. Tong Yabgu bunu tüm Türklere bir hakaret saymıştır. İsminin anlamı olan bir kaplan gibi yerinden fırlayıp, savaş için ordusunu hemen hazır etmeye başlamıştı. Türk ordusu hemen II.Hüsrev’in olduğu Derbent (Kariye) Kalesine akın etmiştir. Türk ordusu öyle şiddetli gelmiştir ki, gece başlayan kale kuşatması güneş ışıkları doğmadan Türklerin eline geçmişti. Tong Yabgu, Türklere hakaret saydığı için başlatılan bir savaşta, acımasızca o kaleyi alıp içerisindeki hiç kimseyi sağ bırakmamıştır.

Movses Kaghankatvatsi´nin 10. yüzyılda yazdığı The History of the Country of Albania adlı kitabında Derbent Kalesi’nin kuşatmasını şöyle dile getirir:

“Türkler, denizdeki dalgalar gibi bir anda Kariye’ye girdiler ve önlerine çıkan her şeyi yok ettiler. Şehirde terör estiren saldırganlar çirkin, gözleri çekik ve kapaksızdı. Önce şehre doğru okçuların okları yağdı, sonraysa şehrin cadde ve sokaklarında önlerine çıkan herkesi vahşi bir kurt gibi katlettiler.”

Bu anlatılan efsanevi kale fethi ve Movses’in Türk düşmanlığı yaptığı benzetmeleri ile verdiği bilgilere göre tarihteki bir söz akla gelmektedir. Bu sözün her ne kadar Tong Yabgu’ya ait olup olunmadığı bilinmese de, bu yaşananlara istinaden onu anlatan bir söz olduğu gayet açıktır .

”Türk’e karşı gelmek Tanrı’ya karşı gelmektir. Kim Türk’e karşı geldiyse silin, yok edin.”

Tong Yabgu daha sonrasında Wusun’u ele geçirerek batıya daha çok ilerlemek amacıyla, çadırını Taşkent’teki Qianquan bölgesine taşımıştır. Kendisine bağlı olan diğer bölgelere ise birer tudun (vali) tayin atayarak oraları idare etmiştir. Batı Göktürkler hiçbir dönemde bu kadar büyük bir güce sahip olmamıştı.

628 yılında Doğu Roma İmparatoru Herakleios’un Tiflis kuşatmasında bir temasları olmuştur. Net bir bilgi olmasa da bazı tarih kaynaklarında Tong Yabgu’nun oğlu ve Heraklius’un kızı Eudoxia Epiphania’nın evlenmesi üzerine sözleşilmiş ve Hazar liderlerine hediyeler verilmiştir. Tong Yabgu da 40.000 Hazar atlısının Heraklius’un yanında olacağı sözünü vermiştir. İlk Tiflis kuşatması başarısız olmuştur. İkinci kuşatma ise başarılı olmuş, kuşatma sonrasında kaleyi savunan Gürcülerin çoğu idam edilmiştir.
Tong Yabgu’nun son zamanlarının, Çin kaynaklarına göre, isyanlar ile geçtiğini söylenir. Bunlardan en önemlisi olarak sayılan, isyan edenlerden Karluklardır. Oğulları ve akrabalarının ona karşı tavır aldıkları ve isyan ettikleri, bu nedenle Kağan’ın bunlara ağır cezalar verdikleri, Ermeni ve Gürcü kaynaklarında açıkça belirtilmiştir .

Batı Göktürk Kağanlığı’nın Ulu Hakanı Tong Yabgu’nun ölümü ise tarih kaynaklarında farklılık göstermiştir. Bazı kaynaklarda 628, Çin kaynaklarına göre de 630 yılında öldüğü yazılıdır.

12 yıllık saltanatında Batı Göktürk Kağanlığı’na altın çağını yaşatmıştır. Doğu Göktürk Kağanlığı’na büyük bir dostluk besleyen Tong Yabgu, Çin ile menfaat doğrultusunda denge politikası izlemiştir. Güneyde Gandara’ya kadar inmiş, batıda Herakleios ile temas kuracak kadar ilerlemiştir. Devlet siyasetini iyi yönetmiş, dış politikalarında başarılı olmuştur. Cesurluğu, teşkilatçılığı ve düzenli ordularıyla kağanlığına büyük güç katmıştır. Zamanın devletlerine büyük korku salmıştır.

Türk tarihinin ulu hakanlarından olan Tong Yabgu geçmişte Türk’ün kudretini en iyi şekilde gösteren kağanlardan biri olup, askeri yönüyle de büyük bir komutan olduğunu ispatlamıştır. Saygı ile yad ederiz .

Kaynaklar:
Hüseyin Salman , XII. Türk Tarih Kongresi , Cilt. II , 1994 , Tong Yabgu Devrinde Batı Göktürk Kağanlığı )
Bombaci , A , Qui Etait Jebu Xakan , Turcia II, Paris 1970 , s. 7 – 24
Zeki Velidi Togan , Umumi Türk Tarihine Giriş
Kieou- T’ang – chou , Chavannes’da , a.g.e.
Xuan Zang
Movses Kaghankatvatsi

0 Yorum

Yorum Yap