Günümüz Türkiyesinde yaşayan bir Türkçünün , muhtemelen birçok kez duymuş olduğu bu cümle hakkında birkaç şey yazmak istiyorum.
Maalesef “Madem Türkçüsünüz neden siyasete atılıp iktidara geçmiyorsunuz ?” tarzı soruların sonu gelmediği için bu yazıyı yazmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Daha önceden de defalarca açıklanmış olmasına rağmen, nedense birileri ısrarla anlamak istemiyor. Öncelikle, üzerinde duracağımız kavramlardan Türkçülük ve Siyaseti ele alalım.
Türkçülük kısaca , Türk ırkının üstünlüğünü ve birliğini savunan bir ülküdür.
Siyaset ise, iktidara geçme çabasıdır.
Ne yazık ki günümüzde siyaset, yapılan her türlü pisliği temizleyen bir alet haline dönüşmüştür.
Biz Türkçüler olarak siyaseti sevmediğimiz gibi, aynı zamanda iktidara geçme çabası içinde de değiliz. Bu nedenle saklayacak bir şeyimiz de yok. “Neden siyaset yapmıyorsunuz ?” sorusuna verebileceğimiz en net cevap “İktidara geçme gibi bir amacımız yok” olacaktır. Yazının başında da belirttiğim gibi, siyaset iktidara geçme çabasıdır. Yani, bizim siyaset yapmak için bir sebebimiz yok.
Türkçülüğe gelecek olursak, Türkçülük bir ülkü olmanın yanı sıra aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Türkçü bir birey, Türkçülük ülküsünü savunurken, Türk kültürüne, töresine ve ahlakına uygun davranmak zorundadır. Bu yönüyle Türkçülük, diğer ideolojilerden ayrılır. Türkçülük gibi bir ülküyü, günümüz siyasetinde kirletmek kabul edilemez.
Son günlerde yaşanan güncel olayları da düşündüğümüzde, artık siyasetin belli bir kesim için iktidar olma çabasından çok kişisel çıkar haline geldiğini düşünmekteyim. Önceden rekabet içinde olup hakaretler yağdıran siyasilerin, şimdilerde birbirlerinin sırtını sıvazlaması ne derece dönek ve tutarsız olduklarının bir göstergesidir.
Bizler Türkçülüğü siyaset gibi kirli oyunlarla kirletmemek için, ülkümüzden en ufak taviz vermemek için, Teröristlerle el sıkışmamak için, dün düşmanımız olanlarla bugün sarmaş dolaş olmamak için; siyasete girmiyoruz ve sevmiyoruz. Adı dahi “Milliyetçi” ile başlayan partilerin, “Milliyetçilikleri ayaklar altına alanlar” ile aynı safta bulunduğu meclisi paylaşmak istemiyoruz. Güncel şartlarda siyaset yapmak, ne yazık ki yukarıda anlattıklarımı gerektirmekte.
Yazımı Atsız Beğ’den bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
“İlerde şartlar hazır olunca, meşru partilerden biri Türkçü parti haline gelir veya bir Türkçü parti kurulursa Türkçülük o zaman siyasete girmiş olacaktır. Şu da unutulmamalıdır ki, Türkçülüğün iktidara geçmek için mutlaka parti kurması lüzumu yoktur. Türkçülük beyinle ve gönüllere şuurla yerleştikten sonra bu, partisiz de olabilir.”
Nihal ATSIZ, Ötüken, Şubat 1970, Sayı: 104
1 Yorum
Eline sağlık kardeşim