Gençlik

Biz Türküz her zaman bir şeye özlemimiz var olmuştur. Peki neye hasretimiz vardır? Nedir bizim hasretimiz?

Bizim hasretimiz bütün Türkleri kucaklayan Türk Birliğinedir. Bu hasret gerçekleştirmek amacındayız ve gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz, ümitliyim, hiç bir zaman ümidimizi kaybetmeyecek, ne olursa olsun kaybetmeyeceğiz kaybetmemeliyiz.

Başımızda hangi iktidar olursa olsun bizi yolumuzdan ayırmamalı, siyasete alet olmamalıyız, biz bunun için bu yolu seçtik ve bunun için Türkçüyüz, ölümüne bu yolda yürüyeceğiz ve Türkeli’nin menfaatine ne uygunsa onu yapacağız.

Bu hasreti gerçekleştirecek en önemli faktör gençliktir, yani Türk gençliğidir. Maalesef gençlik bir hiç uğruna yok olup gidiyor, saçma sapan ideolojilerin peşinden koşuyorlar, kimisi komünizm denen illetin peşinde, kimisi batı hayranlığında, kimisi ise neyin peşinde olduğunun farkında bile değil, ama biz her zaman Turan’ın peşindeyiz ve şunu diyoruz :

“Ne ABD, Ne Rusya, Ne de Çin her şey Türklük için. ”

Bizim en önemli vazifemiz gençliği bu düştüğü dipsiz ve karanlık kuyu’dan ona elimizi uzatıp aydınlığa çıkarmaktır, bu vazife sokaklarda slogan atmakla, boş yere bozkurt işareti yapmakla, internette lafazanlik yapmakla olmaz.

“Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehâlet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.”

Gençlerimize ilimi aşılamalıyız, onlara bu davayı sevdirmeliyiz, onları bir bitkiye benzetebiliriz; onları sulamalıyız, sulamak zorundayız eğer sulamazsak bu gençlik solup gidecektir ve böyle büyük bir hazineyi kaybetmiş olacağız.

Biz fedakar olmalıyız gerekirse bütün maddi değerlerimizi onların uğrunda harcamalıyız, onlara kitap okumayı sevdirmeliyiz, Atsız’ın ve daha nice değerli yazarlarımızın kitaplarını okutmalıyız ki

Ülkümüzü, Tarihimizi ve Atalarımızı öğrensinler çünkü :

“Atasını tanımayan it peşinde koşar!” doğru söze ne hâcet.

Ben hiç bir şey yapamam demeyeceksin, kim var diye sorulduğunda etrafına bakmadan ben varım diyeceksin,

Atsız Atanın dediği gibi:

“En büyük fedâkarlığı yapsanız da en küçük bir karşılığını beklemeyin.”

Ancak bu şekilde Türk birliği var olabilir, Turan’a giden yol gençlikten geçer, bu gençliği iyi değerlendirmeliyiz, bir tane daha gençlik kuşağının harcanmasına izin veremeyiz. Türkçülüğü her yerde duyurmalıyız duyurmak mecburiyetindeyiz. Biz birer kar tanesiyiz, çoğalacağız ve zamanla bir çığ olup gözümüzü kırpmadan düşmanın üstüne yürüyeceğiz.

Elbet bir gün bu Kızıl Elmamız gerçekleşecektir ve Atatürk’ün dediği gibi yurtta sulh, cihanda sulh hakim olacaktır.

“Ülku uğrunda gönüller delidir, kişiler ülkü uğrunda ölmelidir”

 

Ah şu Türk gençliği uyansa,

Emperyalizmin kıskacın’dan kurtulsa,

Hepsi birer Tomris katun, Kür Şad olsa,

Tanrı buyruğunda uçmağ’a varsa.

 

Atsız ata der ki;

Ne var canda,

Her Türk gencinin akar kudret damarlarında,

Hepsi dikilir Başbuğun ordusunda,

Gözünü kırpmadan koşar Turan’a.

 

Can versin her Türk genci bu davaya,

Bu dava ki varır Kızıl Elma’ya,

Bütün Türkler elbet birleşir bir gün Tanrı Dağında,

Tanrı buyruğu ile yeniden Türk hükmetsin Cihan’a;

Türkün düşmanı varsın kızıl Tamu’ya.

Okuduğunuz için teşekkürler.