Ana Sayfa Genel Zincirlerini Kır!

Zincirlerini Kır!

0 Yorum 447 Görüntülenme

Çok mu geride kaldık? Yoksa aşırı derecede ileride miyiz?

“Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Bulunduğumuz Dünya’ya dönüp bakıyor muyuz hiç, biz bu koca Dünya’nın hatta evrenin içerisinde neyiz? Nokta kadar yer kaplayabiliyor muyuz? Dinler, ideolojiler, hastalıklar, meslekler… Hayat içerisinde dört dönüp duruyor gibi etrafa saldırıyor muyuz yoksa? Harekete ne zaman geçeceğiz? Sürekli lafını ettiğimiz adam Elon Musk, bu adam şu anda dilden dile yayılırken bir anda gerçekleştirmedi zekasının ardından gelen popülerliğini zaten zekiydi sadece imkanlarını oluşturmaya başladı. Düşüncem aslında tam olarak şundan ibaret ki neden insanlar birileri bir şeylerin peşinden koşarken diğerleri aynı sistemin içinde sıkışıp kalıyor. Sistemin içi anarşi dolu bir kelime değil aksine insanın kendi zincirlerini kırarak toplumdan kendini ayırıp geride kalmış toplumu kendisi ile birlikte ileriye götürmek. Belki de bir çoğunuz, çoğumuz şu an üzerindeki kazağı, tişörtü, gömleği vs. kısacası kıyafetlerini kendisi istediği için giymiyor. Toplumun bir yakıştırması olduğu için bunu sanki bir kanunmuş gibi uyguluyor. Yanlış anlamayın üzerinizdekileri söküp atın demiyorum yazıyı okumaya devam ettikçe anlayacaksınız ne demek istediğimi. Bu kıyafetleri birileri tasarlıyor, hatta bazen o kıyafetlerin birer hikayesi dahi oluyor ancak bu tasarım işini ne sen ne de tanıdığın birisi yapıyor ya da onun hikayesini dahi bilmiyorsun. İnsanların biyografilerini okumak kariyerlerinde nerelerden geçtiklerini bilmek nasıl çalıştıklarını ve nelere maruz kaldıklarını anlamak daha fazla tecrübe edinmek bütün bunlar hoş şeyler ve zincirlerimizi kırmanın başlangıç yollarından bir tanesi. Fazla kitap okumak ancak anlamsız kitaplar okumak değildir faydalı olan. Okuduğunuz kitabın ‘sanat’ kavramı içinde sizlere bir görüşü benimsetmek için değil sizin kendi görüşünüzü oluşturmak için yazıldığı kitaplardır fayda sağlayacak olan. Dünya gelişiyor kardeşim, Dünya! Sen bir adım dahi atmasan da kıtalar birbirine yaklaşıyor, canlılar birbirlerini ezmeye, bitkiler fotosentez yapmaya, güneş doğudan doğup, batıdan batmaya devam ediyor. Gece ve gündüzü ayırabilmemiz için Ay bıkmadan usanmadan ilerliyor. Bunu yazıyı okuduğun her saniye umuyorum ki kendi görüş ve hedeflerini netleştirmek için de düşünüyorsundur. Ütopik düşün kendini bir anda Amerika’da hisset demiyorum. Belki de ilk yazımı okuduğunu varsayarak o günden bu güne kendini nasıl geliştirdin?

Her gün bir yeni canlı türü keşfediliyor misal ve o canlı türlerinin en zekisi sensin, düşünebiliyor aklının içinden geçen her şeyi gerçekleştirebilecek bir güce sahip şekilde yaşamını sürdürüyorsun. Ampül’ün icadı ile birlikte değil insanların sanat ve bilimde ilerlemesiyle aydınlığa kavuşuyor Dünya. Her geçen gün bir basamak daha tırmanılırken daha fazla ışık saçan bir ampül’ün kendini ve çevresini daha fazla aydınlattığını düşünün. Şöyle diyebiliriz ki insanın akıl ve mantığına yatkın olan hiçbir din, ideoloji kavramı bilimin zıt yönünde bir açıklama yapmayı öngörmez. Bu sebeple de üşengeçliğimizi ‘dinim bilimle ters düşüyor, bilimi yasak kılmış’, ‘biz şucularız ve bilim yapamayız’ gibi laflarla kendimizi dahi kandıramayacak yalanlarla kapatmamamız gerekiyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk milleti çalışkandır, zekidir…’ sözlerinin üstünden 85 yıl geçmiş. İnsanoğlunun yaşam süresi ilk insanlara göre uzarken. Zeka ve çalışkanlığı her geçen gün azalıyor. Milletler çalışmadıkları için düşünce özelliklerini de kaybedip ‘zincirlerini kıramıyorlar!’

Türk milleti çalış!

 

0 Yorum

Yorum Yap