Ana Sayfa Genel Yağmur Atsız Meselesi

Yağmur Atsız Meselesi

0 Yorum 1362 Görüntülenme

Yağmur Atsız, tarihçi, yazar ve şiir yazan bir Türkolog’dur. Öncelikle, kendisi hakkında yazı yazacakken kendisinin mustarip olduğunu düşündüğü bir konuya da değinmek isterim:

Yağmur Atsız, gerek olumlu gerek olumsuz hakkında yazılan birçok yazıda babası Nihal Atsız’dan dem vurulmasından şikayetçi tavır sergilemiştir. Ben de buradan yola çıkarak kendisini fikir yahut sanat açısından Nihal Atsız kadar büyük bir isim teşkil etmiyor olsa da, artık 78 yaşına geldiği için ve bir takım eserleri bulunduğu için Büyük Türkçü Atsız potasından değil, kendi siması açısından değerlendirmek isterim.

Yağmur Atsız, liseyi Haydarpaşa Lisesi’nde okumuş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden sonra Almanya’nın Bonn kentindeki Ren Friedrich Wilhelm Üniversitesi’nde de öğrenim görmüştür. Türkiye’ye geldikten sonra ilerleyen süreçte belirli süre zarflarında Almanya’ya gitmiş, film yapımcılığı ve politika yorumculuğu gibi meslekler icra etmiştir.

Almanya macerasının ardından, Türkiye’de birçok gazete ve dergide yazılar yazmıştır. Bu gazete ve dergilerin arasında Milliyet, Tercüman, Star gibi çok ünlü yayınlar bulunuyor olsa da benim en çok dikkatimi çeken Ercan Arıklı’nın editörlüğünü yaptığı Nokta dergisinde yazmış olmasıdır.

Bilindiği üzere Nokta dergisi 15 Temmuz olaylarından sonra kapatılmış bir dergidir. Elbette sırf bu sebepten kendisine terör örgütü üyesi yaftası yapıştıracak değilim lakin, derginin bağlantıları açık seçik iken görmezden gelmiş olması kendisinin ulusçu ya da devletçi olmadığına dair elle tutulur bir kanıttır. Zira 1995 yılında Fetullah Gülen’e verdiği ödülden ötürü Türk Ocakları’na açık mektup yazdığı için bile Büyük Türkçü Atsız Bey’in çizgisinden çok uzak olmasına rağmen Dr. Buğra Atsız gözümüzde kendisinden daha fazla değere tekabül etmektedir. Buğra Atsız da bir takım şuursuzluklara imza atmıştır lakin hiçbir koşulda vatan haini bir cephede saf tutmamıştır. Bu hususun Atsız Bey potasından değerlendirilmeye ihtiyacı yoktur. Fetullah Gülen ve yapılanmasının nasıl bir ihanet içerisinde olduğu, nasıl bir şuurun savunucuları olduğu barizdir, her zaman öyle olmuştur. Bahane kabul etmez, su götürmez.

Geçelim.

Şubat 2012’de Agos Gazetesi’nde yayımlanmış olan yazısına gelelim. Yazının başlığı şöyle: “ben Ermeniyim.” Yazının son kısmını şöyle takdim edeceğim:

Taksim’de Hocalı Katliâmı’nı yâhut Soykırımını anmak üzere toplanan kalabalık “piç” kelimesini aşağılama bağlamında kullandığına nazaran, isim vermeyelim, milliyetçilikleri ve muhâfazakârlıkları müseccel bâzı tanınmış yazarlar son birkaç gündür meseleyi biraz da Ermeniler nokta-i nazarından değerlendirilmeli tezini savununca onların “statüsü” acabâ ne oluyor bu canlı türünün nazarında?

İkincisi, eğer senin katliâmın “benim” katliâmım şeklinde bir ayrım yapmamak, dünyâdaki en “ayıp” şeylerden biri olduğunu kabûl etdikleri “ermenilik” ise BEN DE ERMENİYİM, hem de sapına kadar ÖZBEÖZ ERMENİYİM!

Var mı bir diyeceğiniz, a odun kafalılar?

Yağmur Atsız, burada alenen babasının şiirinden ismini almış olan Genç Atsızlar’a gönderme yapmıştır. Bu yazı, -özbeöz ermeni olduğum kadar- Hocalı’nın hatırına –aynı zamanda- “özbeöz Azerbaycan Türküyüm” değişleriyle bitmediği için, kendisinin insaniyet, hümanizm gibi safsatalardan değil, alenen Türk düşmanlığından bu yazıyı kaleme aldığına kesin kanaatle yaklaşabiliriz. Burada “gaye vasıtayı meşru kılar” mantığı bile güdülmemiştir. Zira yazıyı kaleme alan kişi kendisi değil, Agos’da yazan başka bir vatan haini olsa idi, yahut kendisinin olmadığı gibi bir soysuz olsa idi, “ben ermeniyim” başlığı kullanılmazdı.

Binaenaleyh kendisinin Büyük Türkçü Atsız’a saygısı olmadığı gibi, bu tür başlıklar kullanarak babasının ismini karalamak gayesi güttüğünü, sürekli babası potasından eleştiri görmesinden duyduğu rahatsızlığın haksız olduğunu anlamaktayız. Yağmur Atsız ofansif olduğu noktalarda babasının ismini aksi tesirde olarak kullanmıştır. Yağmur Atsız, bu gazetelerin yahut dergilerin aranan   yazarı olduğu için değil, Büyük Türkçü Atsız’ın soyadını taşıdığı için müellifi olabilmiştir.

Ayrıca Yağmur Atsız, internette ilk etapta karşınıza çıktığı üzere üç kitabın değil, dışında bir kısım daha eserin de sahibidir. Örneğin bir kitabında hırsız bir anarşist olan Marius Jacob’u anlatan Arsene Lupin’i işlemiştir. Kitabın adı “Yaşasın Arsene Lupin”dir. Bunun dışında her türlü milliyetçiliğe giydirmek gayesi güttüğü, “Meçhul Genç Gazeteci’ye Mektublar” isimli bir kitabı daha bulunmaktadır. Bu kitaplarını “Bir Nal Koleksiyoncusu Türkiye” gibi kitapları takip eder.

Biz, milli şuurun tarafı olduğumuz için her türlü kimseyi geldiği soy açısından değil, ne kadar Türk olduğu açısından değerlendiririz. Yağmur Atsız, gerek Agos cephesinde saf tutmasından, gerekse de Ötüken’in yayımlanma sürecinde çıkardığı pürüzlerden yola çıkılarak mutlak bir Türk düşmanıdır.

Babasının oğlu, kalıbının adamı değildir.

Büyük Türkçü Atsız’a saygılarımla…


Yararlanılan Kaynaklar:

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/741/yagmur-atsiz-ben-ermeniyim

https://tr.wikipedia.org/wiki/Yağmur_Atsız

0 Yorum

Yorum Yap