Ana Sayfa Genel Ulu Önder

Ulu Önder

0 Yorum 462 Görüntülenme

Bugün ki yazımda Türk halkının biricik lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetmek istiyorum. Günümüzde kendini Osmanlı torunu sanıp (büyük bir ihtimalle soyları Osmanlı’ya dayanmıyor.) çok büyük bir lider hakkında kulaktan dolma bilgilerle büyük bir cahillik çerçevesinde yapılan eleştiriler bizlerin zoruna gitmiyor değil. 5000 yıllık tarihi olan Türk milletinin en büyük liderlerinden biri olan Mustafa Kemal’i anlamak ve onla ilgili burada ufak bilgiler edinmek son derece yetersiz.

Atatürk’e dinsiz deyip Diyanet İşleri’nin onun açtığını bile bilmeyen çok sayıda insan var. O din ve devlet işlerini birbirinden ayırarak gerici ve çağdaşlaşmanın önünde çok büyük bir engel olan şeriatı kaldırdı. Bu olayı onun batı sevdalısı ve islam düşmanı gibi çirkin söylemlerle eleştirenlerin sayısı oldukça fazla. O, yaptığı inkılaplarla birlikte benliğini Arap kültürüne karıştıran Türk milletinin tekrar Türk kültürüne dönmesini sağlamıştır. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verip, onları hak ettiği seviyeye ulaştırmış ve insan gibi yaşamalarını sağlamıştır.

Öylesine ileri görüşlü bir liderdiki 2.Dünya Savaşı’nın çıkacağını yıllar öncesinden anlayabilmişti. Nihayetinde kendisi öldükten 1 yıl sonra (1939 yılında) 2.Dünya Savaşı patlak vermiştir. O, herhangi bir şey yaparken koşullar ne olursa olsun o günü değil, yıllar sonrayı düşünerek, 50-100 yıl sonrasını bile görerek yapmıştır. Günümüzde duble yol yapıp çok büyük bir marifetmiş gibi halka yedirmeye çalışan devlet adamları var, maalesef ki bunlar Ulu Önder’den hiçbir şey öğrenememiş insanlardan farklı değildir.

57 yıllık yaşamına 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap ve 1 ülke sığdıran büyük devlet adamı ömrü boyunca 3997 tane kitap okuduğu kayıtlarda geçmektedir ve bunların haricinde de kayda geçmeyen yüzlerce eser vardır. Ömrü boyunca 1 tane kitap okumamış insanların oturduğu yerden Atatürk’ü eleştirmesi son derece gülünç bir durumdur.

O, Çanakkale Savaşları’ndan sonra ”Miralay” , Kütahya-Eskişehir Savaşları’ndan sonra ”Başkomutan” ve Sakarya Savaşı’ndan sonra ”Gazi ve Mareşal” unvanlarını ve rütbelerini kazandı. O canı pahasına cepheden cepheye koştu. Trablusgarp’tan, Çanakkale’ye. Çanakkale’den Suriye’ye düşmana bir karış bile toprak vermemek için kendini bir hiçe sayarak savaştı. Çanakkale Savaşı, Sakarya Savaşı ve Trablusgarp Savaşları’nda gazi oldu. Hatta Trablusgrap savaşından kalma bir gözünde hasar kaldığını fotoğraflarda görmekteyiz.

Aşağıda ise Anadolu’nun itilaf devletleri tarafından güzelce paylaşılmış bir fotoğrafı var. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları asla taviz vermeyerek bu cennet vatanı tüm zorluklara rağmen sonuna kadar savundu. Doğuda Kazım Karabekir destanlar yazdı. Güney’de Türk halkı bizzat savaştı. Batı cephesinde ise İsmet İnönü ve Mustafa Kemal İstiklal Harbini bitiren son savaşları yaptılar.

Boğazda itilaf donanmasını gördüğünde ”Geldikleri gibi giderler” diyen Mustafa Kemal’in eksikliğini gün geçtikçe daha çok anlıyoruz. Daha çok özlüyor ve onun ne kadar büyük bir lider olduğunu, ona ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu hissediyoruz. Atatürk’le ilgili yazılacak yüzlerce şey varken ben bugünlük bu kadarıyla yetindim. Bir başka yazımda görüşmek üzere hoşçakalın.

0 Yorum

Yorum Yap