Ana Sayfa Genel Serdaroğlu Emin Bülent

Serdaroğlu Emin Bülent

0 Yorum 1109 Görüntülenme

Emin Bülent, 1886 yılında Halep’te doğdu.

Dedesi Kırım Savaşı başkumandanı (Serdâr-ı Ekrem) Ömer Paşa, babası Miralay Ömer Muzaffer Beğ’dir.Annesi de Halep Valisinin kızı Hayriye Hanım’dır.

Emin Bülent, 9 yaşındayken annesini kaybetmiş ve bu acıyı hep hissetmiştir.

Genç yaşlarında spor ve şiire yönelmiştir.

Liseyi Galatasaray Lisesinde okuyup buradan 1905 yılında mezun olmuştur.

Şiire lise yıllarında başladı.Aynı zamanda sporcudur.

Kendisi Galatasaray Spor Kulübünün kurucuları arasındadır.Ayrıca Galatasaray futbol takımının ilk kaptanıdır.

Balkan Savaşlarına gönüllü olarak katılmış, Cihân Harbinde de yedek süvari olarak Çanakkale ve Suriye cephelerinde çarpışmıştır.

Emin Bülent, daha sonra çeşitli kurumlarda memurluk yapmıştır.Son olarak da Merkez Bankası’nda çalışmıştır.

Şiir anlayışı olarak, Fecr-i Âti’nin sanat anlayışından etkilenmiştir.Kendisi bir Fecr-i Âti dönemi şairidir.

Emin Bülent’in tanınması sağlayan şiir ise Kin adlı şiiridir.Bu şiir Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk tarafından takdir edilmiştir.

Kin şiiri; Türk düşmanı Victor Hugo’nun Türkler aleyhine yazdığı, Yunan isyanını destekleyen Mavi Gözlü Yunan Çocuğu şiirine tepki olarak yazılmıştır.

Kin şiiri daha sonra Genç Kalemler Mecmuası sahipleri olan Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin gibi Türkçüler tarafından da takdirle karşılanmıştır.

Serdaroğlu Emin Bülent’in şiirleri sağlığında yayınlanamamış, vefatından sonra kitaplaştırılmıştır.

Sonrasında rahatsızlığa yakalanan Emin Bülent’e ülser teşhisi ile ameliyat yapılır fakat karaciğer kanseri olduğu anlaşılır. Göztepe’deki evinde bir süre tedavi edilir.

Türkçü şair Emin Bülent, 29 Kasım 1942 tarihinde hayata gözlerini yumar. Çamlıca Selâmi Efendi mezarlığına defnedilir.

 

KÎN

– Girid Müslümanlarına-

Göster semâ-yı mağribe yüksel de alnını,
Dök kalb-i sâf-ı millete feyz-î beyânını..
Al bayrağınla çık, yürü, sağken zafer-nümâ.
Bir gün şehîd olunca da olsun kefen sana…

Ey makber-i muazzam-ı ecdadı titreten,
Düşman sedâsı sus! Yine yükselme gölgeden!.
Düşman!.. Hilâl-i râyet-i İslâma hürmet et!
Toplar boğar hitâbını dağlarda âkıbet..

Dağlar lisâna gelse de anlatsa hepsini,
Binlerce can dirilse de nakletse geçmişi;
Garbın cebîn-i zâlimi afvetmedim seni,
Türk’üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!..

Ben şûre-zâr-ı kalbimi kinimle süslerim,
Kalbimde bir silâh ile ferdâyı beklerim
Kabrinde müsterih uyu ey nâmdâr atam,
Evlâdının bugünkü adı, sâde intikam!..

15 Temmuz 1908

0 Yorum

Yorum Yap