Ana Sayfa Genel Karınca Kararınca (Hikâye)

Karınca Kararınca (Hikâye)

0 Yorum 1179 Görüntülenme

Karıncalar ile diğer bütün böcek türlerinin arasının çok iyi olduğu bir zamanmış.Bu çok çalışkan ve zengin olan karıncalar, gerektiğinde ihtiyaç sahibi olan diğer böceklere her zaman yardım ederlermiş.Herkese cömert davranırlarmış.Hattâ ezeli rakipleri ve düşmanları olan hamam böceklerinden bile yardımı esirgemezlermiş..

Karıncalara hemolenf (böcek kanı) hanedanı hükmediyormuş.Bu hanedanın oldukça büyüleyici bir prens karıncası varmış.Prens karınca o kadar büyüleyici imiş ki kral bile onun sözünden çıkmazmış.

Bu prens yuvadaki diğer karıncalara hiç benzemezmiş.Diğerlerinden farklı olduğu ilk bakışta göze çarparmış.Altın sarısı rengindeymiş.Bundan dolayı prense “Sarı” derlermiş.

Karınca yuvasındaki bütün çalışkanlığın ve bolluğun nedeni Prens Sarı imiş.
O olmasa belki de bu karınca yuvası yok olup gidermiş.Ama zamanla diğer böcekler, karıncaların bu bolluğunu çekememeye başlamış.Bu ufak ve çelimsiz yaratıklardan aman dilenmek zorlarına gidiyormuş.Hele de hamam böceklerinin…

Yaz ayları gelip çatmış.Karıncalar harıl harıl çalışırken diğer tüm böcekler tatile gitmiş.Hamam böcekleri de 5 yıldızlı,altıgenli arı kovanında konaklamaya başlamış.

Bu durum Sarı’nın zoruna gidiyormuş.Diğerleri rahatça gezip eğlenirken kendileri ‘eşek’ arıları gibi çalışıyormuş.

Bir gün Sarı merak edip 5 yıldızlı altıgenli arı kovanına gitmiş.Orada kötü bir durumla karşılaşmış.Hamam böcekleri hep bir ağızdan şu şarkıyı söyleyerek karıncalar ile alay ediyorlarmış:

Yazlar geldi böcekler
Açtı bütün çiçekler.
Şu ahmak karıncalar
Ne zaman ölecekler?

Sarı buna dayanamamış,ağlayarak yuvanın yolunu tutmuş.Yolda yaşlı ve bilge çekirgeye raslamış.Çekirge bütün böceklerin ululadığı birisi imiş.Onun sözü her daim kabul görürmüş.

Bilge Çekirge:

-Neden ağlıyorsun Sarı,hayrola?
-Herkes rahatça gezip eğlenirken ben bir prens olduğum hâlde rahat değilim.
-Canını sıkan sadece bu mu?
– Evet! Çalışmak aptalların işidir.Hamam böcekleri de bunu söylüyor.
– Böyle bir durumda aptalların daha çok çalışması gerekmez mi? Bu şekilde aptal olmaktan kurtulamaz mısınız?

Sarı biraz düşünmüş fakat verecek bir cevap bulamamış.Daha fazla konuşursa Bilge Çekirge’nin bilgelik dolu sözlerinden ve akıl verici gazabından kurtulamayacağını düşünüp oradan ayrılmış.

Prens yola devam ederken birkaç sarhoş hamam böceği görmüş.Bu sarhoş hamam böcekleri her nasılsa doğal içki yapımını öğrenmişler.

Sarı ikram edilen içkiyi tereddüt etmeden alıp içmiş.Bu sırada olağanüstü bir şey olmuş.Sarı’nın o muhteşem,göz kamaştıran altın sarısı rengi kaybolmaya başlamış…

Sarı bu içkiyi çok sevmiş ve artık yuvaya fazla uğramaz olmuş.Sarı hamam böceklerinden aldığı içkiyle karıncaların erzağını takas ediyormuş.Yuvaya bol bol içki geliyormuş.

Sarı daha sonra karıncaların bir kısmını arı kovanına tatile göndermiş.Ama çoğu yolda ölmüş veya öldürülmüş.Sarı diğer karıncalara da çalışmayı bıraktırmış.

Sarı da artık hep sözümona dostları hamam böcekleri ile takılıyormuş.İçip içip sapıtıyorlarmış.

Gün geçmiş karınca yuvasında erzak tükenmiş.Bazı karıncalar açlıktan kırılmış.Karıncalar karın doyurmak maksadıyla mecburen alkole sarılmışlar.Yuvada ayık karınca kalmamış.Yuvalarının ağzını bile güçlükle buluyorlarmış.

Karıncalar kralı Kara Anten bile içki müptelâsı olmuş.Ve bir gün alkol komasından ömrü vefa etmemiş.

Kral ölünce karıncalar,Sarı’nın tahta geçmesini istemişler ama Sarı bunu reddedip tahtı çok sevdiği hamam böceği dostu Kara Bacak’a bırakmış…

Kara Bacak sayesinde yuvaya bol bol içki geliyormuş.Karıncalar da bol içki getirmesi sebebiyle bu durumdan pek üzüntü duymamışlar.

Kış ayı gelmiş.Yuvanın yarısı açlıktan ölmüş.Hamam böcekleri ise karıncalardan içkiye karşılık aldığı bol erzakla geçiniyormuş.Gözü dönmüş hamam böcekleri de vaktiyle karıncalara verdikleri içkileri elde etmek için yuvaya saldırmışlar.İçkileri aldıktan sonra iyice disiplinsizleşmiş olan asker karıncaların çoğunu kolaylıkla öldürmüşler,diğer asker karıncalar da çareyi kaçmakta bulmuşlar.

Zorla iş bıraktırılan karıncalar ise bu durumu protesto etmek amacıyla ormana yürümüşler ama onlar da ormanda akreplere yem olmuşlar.

Kışın sonuna doğru yuvada bir tek karınca kalmamış.Yalnızca yuva değil ormandaki bütün karıncalar yok olma seviyesine gelmiş.Karınca yuvaları diğer böceklere kalmış.Ormandaki karınca varlığı tamamen tehlikeye girmiş.

………

Sarı bir su kenarında içki içiyordu.Sarı artık hiçbir şeyi umursamıyordu.Bütün bu olanlardan haberi var ya da yoktu.Haberi olsa da bir şey değişmezdi.Diğer karıncalar kim bilir ne hâldeydi?

O yalnızca kendi rahatlığını düşünüyordu.Kendisi gayet rahattı.Acaba gönlü de gerçekten rahat mıydı?

Suya bakıp kendi yansımasını gördüğünde o göz alıcı ve büyüleyici altın sarısı renginden eser kalmamıştı.Simsiyah olmuştu…

21.04.2017

0 Yorum

Yorum Yap